4857 sayılı İş kanunu, işçini haklarının korunması, iş yerindeki istikrar ve istihdamın devamlılığı amacıyla pek çok bağlayıcı maddeleri koymuştur. Buna göre işe iade tazminatı dava açma hakkı 4857 sayılı İş kanununun 20. Maddesinin içeriği, geçerli bir sebebe dayandırılmayan ya da hiçbir neden belirtilmeksizin yapılan işten çıkartmalar ve iş akdinin feshi için geçerlidir. Bu kesin ve tabi ki kanuni bir hükümdür. Bu sayede suistimaller ya da işveren tarafından istemeden işçiyi mağdur etme durumlarının önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Böylesi bir durumla karşı karşıya kalıp maddi ve manevi zarara uğramış işçiler, belli şartları ve süreçleri yerine getirmeleri kaydıyla mağduriyetlerini olumlu bir şekilde neticeye ulaştırabilme haklarına sahiptirler.
İşe İade Tazminatı Davası
İşveren tarafından haklı bir sebep gösterilmeden işine son verilen çalışanın, işe iade tazminatı davası açabilmesi için bazı şartları yerine getirmesi gerekir. İşe iade davası için:
- Başlangıçta İş kanununa uygun bir biçimde iş sözleşmesi yapılmış olması,
- İşçinin kendi isteğiyle işten ayrılması değil, iş sözleşmesini iş yeri sahibinin bozması,
- İşçinin; aynı iş sahibi bünyesinde (farklı iş yerleri olabilir) en az 6 ay boyunca çalışma süresini doldurmuş olması,
- Şirket ya da kuruluşun 30 ya da 30’dan fazla işçi çalıştırıyor olması şartları olarak sıralanabilir.
- Ayrıca tazminat davası açacak olan kişinin işveren ya da vekil sıfatında olmaması da önemli ve es geçilmemesi gereken bir koşuldur.
İşe İade Tazminatı Dava Süreci
4857 sayılı iş kanunu 20/1 maddesine göre iş akdi bozulan ve haksız yere işine son verilen kişi isteği doğrultusunda, durumu takiben 1 ay içerisinde işe iade tazminatı davasını açmak zorundadır. Aksi takdirde süreci başlatmak için verilen 30 gün mühleti geçirirse tazminat davası açma hakkını kaybeder. Yani işçinin dava açma talebinin başlangıç tarihi iş sözleşmesinin bozulduğu zamandır.
Ancak 2018 yılında getirilen değişiklik ile 7036 sayılı yeni iş kanunu maddeleri uyarınca birtakım farklı yol izlemeler hayata geçirilmiştir. Yeni kanuna göre; iş sözleşmesi bozulan ya da dikkate alınmayan işçi, fesih bildirimini aynı tarihten itibaren 1 ay içerisinde işe iade davası istemiyle, arabulucuya başvurmak suretiyle başlatabilir. Yani artık, öncelikli olarak arabulucu kanalıyla işe iade talebi oluşturulmaktadır. Arabuluculuk çalışmaları sonucunda uzlaşma sağlanamaması durumunda, son tutanak kaydının tarihi baz alınarak, 14 gün içerisinde iş mahkemelerinde işe iade tazminat davası açılabilmektedir.
İşe İade Tazminat Bedeli
İşe iade davası açıldıktan sonra, ilgili mahkeme şartlar neticesinde davayı işçi lehine sonuçlandırdığı takdirde; işveren 1 ay içerisinde çalışanını tekrar işe geri almak zorundadır. Ancak bu hükme göre, işveren işçiyi verilen süre zarfında işe başlatmazsa, tazminat ödemekle yükümlü olur. Tazminatın miktarını Yargıtay ya da özel hakem kurulu tayin eder. Eldeki verilere göre şayet tazminat ödemesi en alt sınırdan yapılacaksa 4 aylık ücret, en üst limitten yapılacaksa da 8 aylık ücret bedeli olarak hesaplanır. 6 ay ile 1,5 yıl kıdemlilik vasfı olan işçiler için 4 ay, 5 yıl ile 15 yıllık çalışma geçmişleri olan işçiler için 5 ay, 15 yılı geçmiş kıdem sahipleri için ise 6 ila 8 ay arasında değişen ücret ödemeleri belirlenir.
İşe iade davası ve bordro hizmetleri ile ilgili dışarıdan destek almak için bize iletişim bilgilerimizden ulaşabilirsiniz.